CHP, engelli vatandaşların Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) istisnası ile taşıt alımına yönelik düzenlemenin, yürürlüğünün durdurulması ve iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka ve beraberlerindeki heyet, engelli vatandaşların ÖTV istisnası ile taşıt alımına düzenleme getiren 7537 sayılı ‘Devlet Memurları Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin yürürlüklerinin durdurulması ve iptalleri istemiyle AYM’ye başvurdu.
Heyet başvuru dilekçesinin tesliminin ardından açıklamalarda bulundu. Günaydın, kanunun başta engelliler olmak üzere çok sayıda kişinin haklarını çiğnediğini belirterek, “Malul ve engelliler binek otomobil ve traktörlerini 5 yıla kadar ÖTV’den muaf olmak üzere alabiliyorlar. Bu düzenlemeyle bu süre 10 yıla çıkarıldı. Bu hakları daraltmak mı lazım genişletmek mi lazım? Nasıl bir dönemde yaşıyoruz? Bunun adalete uygun olmadığını düşünüyoruz” dedi.
“Zorluk çıkartma hamlesi”
Engelli vatandaşların alacakları otomobiller için yüzde 20 yerlilik payı zorunluluğu getirildiğini aktaran Günaydın,şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanına da bunu 2 katına kadar yükseltme hakkı tanındı ve Cumhurbaşkanı bu hakkı kullanarak payı yüzde 40 olarak belirledi. Bu da yine engellilerin haklarına yönelik olmak üzere bir kısıtlama ve yeni bir zorluk çıkartma hamlesi olarak dikkat çekiyor.
Benzer bir şekilde sigortalıların iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplanması için esas alınan günlük kazancın tespitinde, son 3 aylık gelirlerin toplamı yerine son 12 aylık gelirlerinin toplamı yönteminin benimsenmesi suretiyle daha düşük miktarda geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi de yasa ile hükme bağlandı. Bunun da adaletle açıklanabilir bir tarafı yoktur. Bu nedenle de Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş bulunuyoruz”
“Ölçütü ortadan kaldırmak mantıklı değil”
Günaydın, yasada iptalini istedikleri başka hükümler de olduğunu söyleyerek, şu şekilde konuştu:
“Cumhurbaşkanı kanuni bir ölçüt olmaksızın yurt dışında görev alacak personeli aylıksız izinli olarak gönderebiliyor. Peki, Cumhurbaşkanının takdir yetkisini kullanması kanuni ölçüt olmalı mı, yoksa bu keyfiyete varan bir sınırsız yetki ile mi kendisine devredilmeli?
Kuşkusuz yasada düzenlendiği gibi değil. Bu nedenle bunu, iptali için Anayasa Mahkemesi’ne getirdik. Kamu görevinden ayrılanlar ki bunlar genellikle AKP’den aday adaylığı başvurusu için ayrılanlar, geri döndüklerinde herhangi bir atama şartı aranmaksızın, liyakate bakılmaksızın eski kadrolarına halen geri getiriliyorlar. Partizanlığın bu kadar yukarıya çıktığı bir dönemde ölçütü ortadan kaldırmanın mantıklı ve demokrasiye uygun bir şey olmadığını değerlendiriyoruz.
Yine Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı’nda istihdam edilen sözleşmeli personelden, hizmetine ihtiyaç kalmayanlar diğer kamu ve kamu kurum ve kuruluşlarına hiçbir ölçüte bağlı olmaksızın atanabiliyorlar. Dolayısıyla Cumhurbaşkanlığı, burada bir geçiş süreci olarak kullanılabiliyor. Biz bunların öncelikle yürütmesinin durdurulması ve her halükarda iptali için Anayasa Mahkemesi başvurumuzu yapmış oluyoruz” (DHA)
