DEM Partisi İmralı Heyeti’nin Açıklamaları Tartışmalara Yol Açtı

DEM Partisi’nin İmralı heyeti, terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın çağrısının okunmasının ardından, adı belirtilmeyen sürece ilişkin tartışmaları alevlendirdi. Açıklama bazı kesimlerce olumlu karşılanırken, diğer kesimlerden eleştiri aldı. Araştırmacı sosyolog Semih Turan ve siyaset bilimci Doç. Dr. Can Kakışım, terör elebaşının açıklamasını Cumhuriyet gazetesine değerlendirdi.

Araştırmacı-sosyolog Turan, terör elebaşının çağrısında hâlâ terör örgütü için bir kazanım elde etmeye çalıştığını belirterek, “Hukuksal altyapıdan bahsediyor. Bunun dışında PKK’yi meşrulaştırıyor. Bu durum çağrının son olmadığını gösteriyor. Arka planda farklı pazarlıkların döndüğünü düşünüyorum. Açıklamada ‘Ben devletin muhatabıyım’ diyor. Ne yazık ki, bizi yönetenler tarafından da bu muhataplık kabul ediliyor gibi görünüyor. Sırrı Süreyya Önder’in toplantının sonunda ilettiği ve metinde yer almayan mesaj, sürecin anayasal değişiklik boyutuna geleceğini gösteriyor dedi. Terör elebaşının ve heyetin görüşme sürecinin üç kamerayla kaydedildiğini iddia eden Turan; bu görüntülerin ilerleyen süreçte servis edilebileceğini belirtti.

Açıklamada “Cumhuriyetin 2. yüzyılının altının çizildiğini” vurgulayan Turan, “Eleştiri, 1. yüzyıla yani Cumhuriyetin kuruluşuna odaklanılarak yapılıyor. Yalnızca PKK üzerinde duruluyor. PKK’nin merkezinin Irak’ın kuzeyinde olmasından dolayı, sadece Irak’ın kuzeyini kapsadığı söylenebilir; ancak bölge ve Suriye’nin kuzeyini içermediği belirtiliyor. Bu durum, Türkiye Cumhuriyeti olarak oradaki muhataplardan beklenen yanıtların alınamadığını ve beklenen gelişmelerin gerçekleşmediğini gösteriyor” diye ekledi.

‘SİZ YENİLMEDİNİZ’ MESAJI

Turan, açıklamadaki “Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir” ifadeleriyle yapılan çağrı için de “Bu açıklamada Öcalan’ın PKK’nin gönlünü almaya çalıştığını belirtebiliriz. Bu ifadelerle Öcalan, PKK’ye şunu söylüyor: ‘Siz silahla yenilmediniz. Hâlâ meşru bir örgütsünüz, kongrenizi toplayın. Bu silahla teslim olmak değil, gönüllü olarak katılmaktır. Gönüllü olarak bu kararı siz alın'” dedi.

Doç. Dr. Can Kakışım ise çağrının olumlu olduğunu ancak kafa karıştıran iki durumun olduğunu vurgulayarak, “Birincisi PKK’nin Öcalan’ın sözlerini dinleyip dinlemeyeceği, ikincisi bu çağrı karşılığında anayasal bazı değişikliklerin sözünün verilip verilmediği… Öcalan’ın açıklamasındaki bazı satır arası notlar bir müzakerenin yürütüldüğü izlenimini veriyor. Dolayısıyla burada şeffaf olmak ve kamuoyunu bu sürecin bir parçası haline getirmek etik olarak daha doğru olur” diye konuştu.

Kakışım, sürecin başarısız olması durumunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın konuyu dışında tuttuğu gibi yine sorumluluk üstlenmeyeceğini belirtirken, Devlet Bahçeli’nin suçlanabileceğini ve terör örgütünün de suçu diğer tarafa yüklemeye çalışacağını sözlerine ekledi.