Karar yazarı Oğur, İmralı iddiasını köşesine taşıdı: Öcalan, “Buradan çıkmayabilirim, yeter ki mesele çözülsün” dedi

Köşe Yazarı Yıldıray Oğur’un İddiaları: Abdullah Öcalan “İmralı’dan Çıkmayabilirim” Dedi

Karar yazarı Yıldıray Oğur, köşe yazısında DEM heyetinin İmralı görüşmesinde Abdullah Öcalan’ın “İmralı’dan çıkmayabilirim, yeter ki mesele çözülsün” dediğine dair iddiaları gündemine taşıdı.

Oğur’a göre, “Ahmet Türk de son İmralı ziyaretinde Öcalan’ın bizzat Devlet Bahçeli’nin telaffuz ettiği ‘Umut hakkı’ konusundan hiç bahsetmediğini söyledi.” Türkiye’de son 50 yılda Öcalan’ın da parçası olduğu büyük suçlar işlendi, acılar yaşandı ve bir 50 yıl daha kavganın sürmesi için her iki tarafta da yeterli gerekçe ve neden var.

Oğur’un köşe yazısının ilgili bölümünde şu ifadelere yer verildi: “20’li yaşlarında PKK’yı kurmuş, 30’lu yaşlarında Suriye’ye kaçmış, 49 yaşından beri de İmralı adasında yaşayan Öcalan’ı şahsi çıkarlarının peşinde kendi davasını bile satacak biri gibi göstermek meseleyi anlamamaktan başka hiçbir işe yaramaz, ucuz bir propaganda olarak kalır, Öcalan’ın örgütü üzerindeki Türkiye’nin lehine olan itibarını sarsar. Öcalan’ın en büyük isteğinin İmralı’dan çıkıp evlenmek olduğu iddiası da bu çerçevede ele alınmalı. Ancak, Öcalan’ın motivasyonu ve gerçek niyetleri hala tartışma konusu.”

Öcalan’ın çözüm sürecindeki en büyük isteğinin serbest kalmak olduğuna dair haberlerin aksine, yapılan görüşmelerde Öcalan’ın kendi özgürlüğünün masaya getirilmesine karşı çıktığı belirtilmektedir. Öcalan’ın açıklamalarına göre, çıkış süreci siyasal gelişmelerle olacaktır ve esas amacı ölümleri önlemektir.

Son İmralı ziyaretlerinde yaşananlar ve Öcalan’ın gerçek niyetleri hakkında çeşitli iddialar ortaya atılmaktadır. Ancak, köşe yazarı Yıldıray Oğur’un vurguladığı gibi, Türkiye’de uzun yıllara dayanan çatışmaların sona erdirilmesi için her iki tarafta da motivasyonun ve iradenin olması gerekmektedir. Bu süreçte herkese düşen en büyük görevin, geçmişte yaşanan acıların tekrarlanmasını önlemek için çaba göstermek olduğunu unutmamak gerekir.

Related Posts

2 bin yıl sonra ilk kez gün yüzüne çıktı: İskenderiye Feneri’nin temelleri keşfedildi

İskenderiye Feneri’ne ait kalıntılar, 2 bin yıl sonra Akdeniz’in derinliklerinden çıkarıldı. Mısır Turizm ve Antik Eserler Bakanlığı’nın izniyle yürütülen çalışmalara Fransız arkeolog Isabelle Hairy liderlik etti. Proje kapsamında, toplam 22 dev taş …

İBB’den skandal karar: CHP’li meclis üyelerinin kararıyla Arnavutköy’deki doğal göl “hafriyat döküm alanı” ilan edildi

İstanbul’un akciğerleri olarak kabul edilen kuzey bölgelerinden Arnavutköy, son günlerde tartışmalı bir kararla gündemde. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi’nde CHP’li meclis üyelerinin oylarıyla alınan kararla, ilçede bulunan doğal bir göl …

AKP’li belediye başkanının “torpil” listesine SÖZCÜ ulaştı

Aksaray’ın AKP’li eski Eskil ilçe Belediye Başkanı Necati Belgemen, halefi mevcut Belediye Başkanı Mustafa Zavlak’a belediyede işe alımlarla ilgili sert tepki gösterdi. Belgemen, AKP’li Başkan Zavlak’ın belediyeye eş, dost ve akrabalarını aldığını söyledi. AKP’li Başkanın gündeme getirdiği işe alınanların listesine SÖZCÜ ulaştı.

Dondurucuda bulunan bebeğin annesi bulundu

Ankara’da derin dondurucuda cesedi bulunan erkek bebeğin annesinin, ‘Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti’ suçundan cezaevinde bulunan ev sahibi Gözde İ. (31) olduğu belirlendi.

Evini kaçak tarihi eser ve silah deposu haline getirmiş

Muğla’nın Ula ilçesine bağlı Şirinköy Mahallesi’nde yaşayan T.Ö. isimli şahsın evine, İl Jandarma Komutanlığı ekipleri tarafından operasyon düzenlendi.

Savaşın ortasında yüzlerce kişiyi öldüren kararı kimin verdiği belli oldu

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in Ukrayna’ya silah sevkiyatını Beyaz Saray’dan habersiz durdurduğu ortaya çıktı. Kararın ardından Kiev’de yüzlerce bina yıkıldı, çok sayıda sivil hayatını kaybetti. Trump ise “Benim kararım değildi” diyerek sorumluluğu reddetti.