Tuncer Bakırhan: Meclis’te kurulan komisyonun, Sayın Öcalan’ı dinlemesi gerekiyor, bunu bir tabuya çevirmemeliyiz!

T24 Haber Merkezi 

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında gündemi değerlendiriyor.

Bakırhan’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: 

“1 Ekim’de açılan yeni yasama yılıyla birlikte toplumun gözü kulağı Meclis’e çevrilmiş durumda. Son bir yılda çözüm ve barış adına önemli anlara tanıklık ettik; bu gelişmeler, çatışmanın değil siyasetin konuştuğu yeni bir dönemin kapısını araladı. Meclis çatısı altında kurulan komisyon bu sürecin önemli bir zemini olarak öne çıktı. Komisyon, bir asırdır ülke gündeminden düşmeyen ve son elli yılda büyük acılar yaşatan bir meseleyi ele alıyor.

Komisyonda dinlediğimiz tüm davetlilerin, farklı perspektiflerden gelseler de ortak bir vurgusu vardı: “Çözüm olmalı, ölümler sona ermeli.” Eski Meclis Başkanları umut hakkının ve eşit yurttaşlığın şart olduğunu vurgularken; akademisyenler, bu meselede kök nedenlere inilmesi ve zihniyetin değişmesi gerektiğinin altını çizdi. Ekonomi kuruluşları mevcut eşitsizliğin giderilmesi gerektiğini belirtirken; hukukçular ise bu dönemin yeni bir toplumsal sözleşmeye vesile olması gerektiğine işaret etti. Tüm bu taleplerin en net ve acı ifadesi ise yüreği yanan ailelerden geldi; hemen hemen katılan bütün aileler “Artık yeter, çözüm gelsin.” dedi. Biz de yüreği yanan annelerin beklentilerini karşılayacak bir çalışma içinde olacağız.

Evet, insanlar artık barışı istiyor; anneler evlatlarına kavuşmak istiyor. Çünkü savaş veda, barış kavuşmaktır.

Komisyon dinlemeleri çok kıymetli; toplum, bir dinlemeyi daha bekliyor: Sayın Öcalan’ın dinlenmesi. Sayın Öcalan konuştukça çözüm zemininin güçlendiğine, sunduğu barış perspektifiyle süreci aydınlattığına hepimiz şahidiz. Yüz yıllık bir meselenin çözümünü konuşurken ürkeklik olmaz; cesur olmalı, önyargılarımızı bir kenara bırakmalıyız. Komisyonun Sayın Öcalan’la görüşmesini tabulaştırmamalıyız; demokrasiler tabularla değil, demokratik müzakerelerle gelişir.

Halk, Meclis’in dertlere deva, yaralara merhem olmasını bekliyor. Meclis’ten AİHM kararlarına uyan ve milletin iradesini yansıtan düzenlemeler isteniyor; gözler, Demirtaş ile Yüksekdağ’ın özgür kalmasını bekleyen adımlarda. Kimse unutmasın ki bu Meclis’in omuzlarında bir yılın değil, yüz yıllık geleceğin tarihî sorumluluğu var. Bu yılın Meclis’i, ilk Meclis kadar önemlidir; demokratik müzakereyle demokratik cumhuriyeti inşa etme göreviyle karşı karşıyadır.

Türkiye’nin yüzde 95’inden fazlasını temsil eden Meclis’e sesleniyoruz: Bu yıl herhangi bir yıl değildir. Bu bağlamda çağrımız açıktır; gelin, bu yasama yılını Türkiye tarihinin “çözüm yılı” yapalım.”

Ayrıntılar gelecek…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir